KADIN- ERKEK RAKİP GİBİ GÖRÜLMEMELİ
Kadınlar günü gelmiş tam geçiyorken kadın olduğumun farkına vardım. Yıllarca hayat rolümde kadın-erkek ayrımı yapmadan; bazen kadın bazen erkek bazen çocuk, zamanın ve anın gerektiği ne ise başarabilme telaşımla, rolü verene dua ederek kadın olduğumu unut
EMİNE ASLAN
-
8 Mart’ın kadınlar günü olarak anılması ile ben de irkildim. Her yıl 8 Mart geldiğinde önce mağazaların kadınlar gününe özel indirim uygulamaları bize kadın olduğumuzu hatırlatır. Arkasından hemen bir algı oluşur; kadınlar günümde bakalım ne hediye alacak bana diye… Eşimizi ya da sevgilimizi hemen gözlem altına alırız. Oysaki kadın olmak ne bir hediye almakla ne de bir günde kutlamalarla hakkı ödenmeyecek kutsal bir varlıktır. İşin aslına bakıldığında kadınlar; aciz, bakıma muhtaç, erkeksiz yapamaz gibi toplumsal bir algının altında ezik gösterilen varlıklar değildir.
Ön yargılarla değil, hayatın ta kendisine baktığımızda erkeğin kadına daha çok muhtaç olduğunu görebiliriz. Bir kadın üç beş çocukla yalnız kaldığında bunun üstesinden tek başına gelebilir. Çocuklarını aynı çatı altında dağıtmadan tutabilir. Bunu yaparken sadece annelik duygusunu, sonsuz sevgi birikimini ve dağılma korkusu ile birleştirici yanını devreye sokar. Erkek yalnız kaldığında kendine bile bakmakta zorlanırken önüne kahvaltı bekler, gelmez. Kirlenen çamaşırı yıkanmaz. Çocukları toplamak için sıcak yemek bulunduramaz ve annenin eksikliğini tamamlayamaz.
Kadın her zaman yapıcı yanı ile ailenin temel taşlarından birini oluşturur. Mesele kadın olunca, coşkusu da farklı oluyor. Toplumda çok üzülerek görüyoruz, yaşıyoruz. Allah’ın emri ile oluşturduğumuz evlilik adı altında, otomatik olarak arkadaşlık, paylaşım, sevgi, saygı kalkıyor. Bu noktada şeytanın işini çok mükemmel yaptığını anlamak en bilinçli davranış olacaktır. Yapıcı düşünce, her sorunun üstesinden gelmek için ilk adım olduğunda sonucun mükemmel olmaması için bir neden yoktur.
Kadın erkeğini, erkek kadınını rakip olarak gördüğü sürece kadınlar günü şiddetle, hiddetle, acizlikle, anılmaya devam edecektir... Ne zaman paylaşmanın huzurunu kavradığımızda hayat çok daha anlamlı, herkes yerinde kendi kimliği ile mutluluğu yakalayacaktır. Kadınlarımızın gücü erkeğinin desteği ile daha da güçlendirebilir fakat bu güçsüzlük anlamına gelmez... Hiç destek almadan sadece zekâsı ve sevgisi ile her şeyin üstesinden gelebilir kadın. Yeter ki yerinde kullanmasını bilelim...
Saygılarımla
Emine ASLAN/ Medya -24
İletişim Koordinatörü